Öncelikle yeni dizimiz “Halef: Köklerin Çağrısı” hayırlı olsun :) Yasak Elma, Baraj, Maske Kimsin Sen, Hudutsuz Sevda, Kopuk gibi birçok projede beraberdik, yine ailemizin bir parçası olduğunuz için çok mutluyuz :)
Uzun yıllardır beraber çalıştığımız için benim için de NOW ailesinin bir parçası olmak çok kıymetli, bu güzel karşılamanız için çok teşekkür ederim. Umarım bu birliktelik uzun soluklu devam eder.
DİZİNİN TEMPOSU HİÇ DÜŞMEYECEK
“Halef: Köklerin Çağrısı” güzel başladı, reytingleri git gide yükseliyor, özellikle dijitalde çok yüksek izlenmeler elde etti, bugün de 3. bölümü izleyiciyle buluşacak. Neler söylemek istersiniz dizinin başarısıyla ilgili, siz beğenileceğinden emin miydiniz?
Biz hepimiz, işimizi iyi yapmak adına gerçekten çok çalıştık, çok emek verdik ve çok ter döktük. Gerçekten her detayıyla, her sahneyi özenle çeken bir ekip olarak, seyirciden gelen yorumlar bizi çok ama çok mutlu ediyor. Biz tabii ki şu an daha ileri bölümleri çekiyoruz ama şunu söyleyebilirim ki, tempomuz ve olaylarımız hiç ama hiç bitmiyor.
İLK DEFA ŞEHİR DIŞINDA ÇEKİLEN BİR DİZİDE ROL ALIYORUM
Bu proje size ilk nasıl geldi? Urfa’da çekileceğini duyunca bir çekinceniz oldu mu yoksa bu sizi daha da mı heyecanlandırdı?
İlk defa şehir dışı işi yaptığım için evet, biraz tedirgindim. Daha önce de Urfa ya da yakınında hiç bulunmamıştım. Projeye başlarken yapımcımız Gül Hanım’ın ve yönetmenimizin beni bu karakterde görmesi ve üstesinden de başarılı bir şekilde gelebileceğim konusunda bana olan inançlar benim için çok büyük bir etken oldu. Böylesine renkli bir karakter ve böylesine güzel kadınlar ile çalışacak olmak da beni çok heyecanlandırdı. Dizinin Urfa’da çekilecek olmasıyla beraber heyecanıma biraz da macera eklenmiş oldu :) Böylece hayatımda heyecan ve macera dolu bir serüven başlamış oldu.
KARAKTERE HAZIRLANMAM 4 AY SÜRDÜ
Siz dizide Yıldız karakterine hayat veriyorsunuz. Oyunculuğunuz çok övgü aldı. Şiveli konuşmalarınız çok beğenildi :) Nasıl bir hazırlıktan geçtiniz bunun için? Şive koçuyla ne kadar çalışmanız gerekti?
Tabii ki şive koçumuzun desteği bu noktada çok kıymetli fakat yerel halk içinde vakit geçirdikçe ve onların misafiri oldukça biz de onlardan çok şey öğrendik. Bence bu da şive açısından ekrana çok güzel yansıdı. Bütünüyle karaktere hazırlanmam ve sete çıkmam ortalama 3 - 4 ay sürdü. Aslında böyle de bir vaktim vardı ve ben demlene demlene, iyice gözlem yaparak, keyifle Yıldız karakterine hazırlandım.
Yıldız, Serhat gibi üniversite okuyup, doktor olmayı hayal ediyor. Bunun için Serhat ile evlenmek istiyor. Hayalleri arasında engel olarak gördüğü Melek’le amansız bir mücadeleye girmeye ve her şeyi yapmaya da hazır :) Bundan sonraki bölümlerde 2 kadın karakterin arasındaki çatışmayı mı izleyeceğiz?
Yıldız hak ettiği hayata, özgürlüğe, istediklerine ulaşana kadar “her şey mübah” gözü ile bakan bir karakter. O yüzden de Melek onun için bir tehdit evet, fakat Yıldız kötü bir insan değil ve bu yüzden Melek ile çatışmıyor. Aslında 2. bölümdeki replik her şeyi anlatan bir replikti: “Ben bir ömür vermişim bugüne geleceğim diye, bir ömür de sana veremem’’ dedi. Yani bir de senin yüzünden hayatımın bir kenara atılmasına izin veremem demeye çalışıyor aslında...
Yıldız’ın en güçlü ve en zayıf yanları neler size göre?
Yıldız’ın da her insan gibi zayıflığı yaralarında aslında. Namus diye diye; hayatının hiçe sayılması, okutulmadığı ama zorla okumaya çalışması ve bir şeyleri elinden geldiğince yapmaya çalışması ile kendisine hala cahil ve ezik muamelesi yapılması onu zorluyor. Çünkü içinde hep bildiği bir şey var, o ne olursa olsun hep hayatını yaşayabilmek için savaştı. Hiç normal bir kız çocuğu ya da genç kız gibi sıradan sakin bir hayatı olmadı, hepsini söke söke alması gerekti. Bu da onun hem isyanı hem de gücü. Çünkü kimsesiz geldi bu dünyaya ve kendi hayatı için kimsesiz gibi savaştı hep.
Önceki röportajımızda “Aynı zamanda da bir sürü insanın kimliğine girip onların hayatlarını yaşıyoruz.” demiştiniz. Siz Yıldız’ın yaptıklarıyla, söyledikleriyle empati kurabiliyor musunuz?
Yıldız ile onu hep sahiplenen, şefkat gösteren ve onu anlamaya, içini duymaya çalışan bir yerden empati kurmaya çalışıyorum. Çünkü Yıldız da az değil farkındayım :) Hatta bazen seyirci yorumlarında da görüyorum ama bu tamamen bakış açısı. Biz, bir projede üç başrolün ayrı ayrı hikayesini anlatıyoruz. Hayat nasıl acısıyla tatlısıyla yaşanıyorsa gerçekte, aynı ritim burada da akıyor. O yüzden her şey nasıl ve nerden bakılmak istediğine bağlı...
Yıldız karşınıza geçse, ona neler söylemek isterdiniz?
Ona: “Ben seni duyuyorum, ben seni anlıyorum. Yanındayım, özellikle yaşadığın tüm haksızlıklara rağmen hala kendine ve hayata tutunduğun için yanındayım. Sakin ol ve sakinlikle hislerinle ve zekanı yönet.” derdim.
BU KARAKTERE ÖZGÜR BİR KADIN OLARAK HAYATINI SÜRDÜRMEK İSTEYEN KADINLARI DÜŞÜNEREK ÇALIŞTIM
Yine bir başka röportajda romantik komedi veya aksiyon projelerinde rol almak isteyeceğinizi söylemiştiniz, şimdi bambaşka bir yapımla karşımızdasınız :) Yıldız karakterinin hangi yönleri sizi heyecanlandırdı?
Benim anlatmaya çalıştığım, ki hep söylerim aslında. Ben başka başka karakterleri oynamayı seviyorum. İleride dönüp baktığımda, “kariyerimde canlandırdığım rengarenk karakterler olmuş” demek istiyorum aslında. Açıkçası Yıldız’ı ve yaptıklarını ilk başta ben de anlamamıştım ama sonra... İşte dedim ya ‘’nerden baktığına bağlı’’ diye. Karakter üstüne çalışıp, kendimi onun yerine koyunca çok etkilendim ve kanım ısındı. Aslında var olan ama unutulan bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu gördüğüm bir noktadayım. O yüzden aslında hep hayalleri olan, hak ettiği hayatı yaşamak isteyen, özgür bir kadın olarak hayatını sürdürmek isteyen kadınları düşünerek çalıştım hep bu karaktere.
Oynadığınız karakterlerin sizde kalıcı bir etkisi oluyor mu?
Buraları aşacak kadar uzun süredir bu işi yaptığımı düşünüyorum. Tabii ki bazen çektiğimiz sahneler çok ağır gelebiliyor ama bunu yönetebiliyor olmamız lazım...
Urfa’da olmak nasıl? Dizi çekimlerinden önce hiç gitmediğinizi biliyoruz. Orada sizi en çok büyüleyen ne oldu?
İnsanlık tarihi ile ilgili edindiğim bilgiler ve dolayısı ile tarihi lokasyonlar, aynı zamanda günümüzde unuttuğumuz manevi değerleri yeniden hatırlamak ve hissetmek beni çok etkiledi.
Peki oyunculuk olmasaydı hangi mesleği yapmayı hayal ederdiniz?
Hayatımın farklı dönemlerinde bulunduğum ortama göre özendiğim çok meslek oldu ama herhalde ya psikolog ya da tamamen doğa ve hayvanlar ile iç içe olduğum bir meslek seçerdim.
YAVAŞTAN EVLİLİK HAZIRLIKLARINA BAŞLAYACAĞIZ
Yakın zamanda evlilik teklifi aldınız. Neler hissediyorsunuz? Düğün hazırlıklarına başladınız mı? :)
Çok heyecanlı bir sürece girdik. Biz de hazırlıklara tadını çıkara çıkara, keyfine vara vara yavaştan başlayacağız.
Son olarak çekim aralarında müzik dinliyor musunuz diye sormak isteriz... :)
O kadar değişken bir listem var ki :) bazen ‘’Hele Ninna’’ dinliyorum, bazen ‘’Psycho Killer’’ bazen ise Mert arkadaşımız sayesinde İbrahim Tatlıses… :)